Editörlerimizden Dış Ticaret Uzmanı Sn. Fazıl ALASYA tarafından kaleme alınan, AKILLI İHRACAT hakkında oldukça ilginç bir o kadar da kolay anlayabileceğiniz bir köşeyazısı… Faydalı olması dileklerimizle…
BAŞKA ŞANSIMIZ YOK: İLLAKİ İHRACAT, ama AKILLI İHRACAT
Türkiye, Özal döneminde ihracat yapmanın önemini kavramış; 1996 Gümrük Birliği anlaşması ile de ihracatımızın önündeki engelleri kaldırmıştı. Tabii, bu yolda bir bedel de ödeyecektik. Hiçbir ülke sizin mallarınıza sıfır gümrük vermeğe meraklı değil, onlar da size mal satmak isteyecektir!
İşte burada İTHALAT kavramının acımasız kuralları ortaya çıkmakta… Markanız yoksa ve katma değerli mal üretemiyorsanız,ihracatınıza gerekli hammadde ve ara malınız yerli değilse; mecbursunuz ithal etmeye… Üstelik,petrol gibi temel kaleme de muhtaçsanız işiniz çok zor …!
Ülkemiz yıllardır ihraç ettiğinden fazlasını ithal ediyor ve cari açık hep var.Bu noktada sanayicimize ve özellikle KOBİ’lere büyük iş düşüyor: Milli Geliri ve Büyümeyi arttırmak için İhracat, kilit nokta…!
Son yıllarda Ekonomi bakanlığı ihracatçılara rakamsal ve çeşitlilik açısından büyük teşvikler veriyor. Bütün mesele,bu teşviklerin doğru kullanılması ve denetlenmesidir.
Bir Tespit
2010 yılında, ihracatımıza 2023 yılı Hedefi: 500milyar USD koyulmuştu. Ancak,2012 yılından bu yana patinaj yapan ihracatımız bir türlü 150milyarları aşamıyor.Bunda:
- Dünya ekonomisinin giderek daralması,
- Sermaye akışlarının azalması,
- Rekabetin artması ve
- Ortadoğu krizinin büyümesi gibi faktörler etken.
Ancak,Ülkemizin de kusurları var:
- Marka ve Katma değeri yüksek ürünlerimizin azlığı,
- Teknoloji ve Arge çalışmalarının yetersizliği,
- KOBİ’lerin sermaye ve bilgi eksikliği,
- Devamlı siyasi gerginlikler nedeniyle dünyaya ve ihracata motive olamayışımız ve nihayet ülke imajımızın zayıf olması,
kök sebepler arasında sayılabilir.
Peki ne yapmalıyız?
Öncelikle üzerimizdeki “ölü toprağını silkeleyip”, yeni bir “Büyüme Hikâyesi” yazmalıyız:
- Devletin başından başlayarak; kurumlara,STK’lara,şirketlere ve vatandaşlara kadar inen bir “İhracat Heyecanı”aşılamalıyız.
- Ayrıca,paramızın Ağustostan beri değer kaybetmesi, ithalat maliyetlerimizi arttırmış olduğundan, hammadde ve ara malı kullanımında iç tedarike önem vermeliyiz.
- Birey bazında ise,yerli malı kullanmaya özen göstermeliyiz. Aldığımız ürünlerde 869 No.’lu Türk Barkodunu (ithal muadilinden az farkla pahalı olsa bile) tercih etmeliyiz.
- Diğer taraftan,bugün ülkemizin en büyük eksiği Tasarruf alışkanlığıdır.Hâlen, Türkiye’de %20 olan tasarruf oranı, Almanya’da %26, Hindistan’da %35, Çin’de ise %38’dir.Tasarrufları YATIRIMA özendirmeli ve güvence vermeliyiz.
Gelelim İhracatçımıza… Bizce o kendine düşeni fazlasıyla yapıyor. Bütün mesele,yukarda sıraladığım kusurların devletimizce süratle düzeltilmesidir.Dünya ticareti artık daha akıllı ve daha hızlı yapılmakta: Örneğin Hollanda, 2017’de dünyanın en büyük 8. ihracatçısı olmuştur. Avrupa’nın ticaret merkezi görevi gören Hollanda’da satışların yarısı “Yeniden İhracat” kategorisindedir.
Ülkemiz ile ilgili mukayeseli rakamlar aşağıdadır:
- NL: Nüfus: 17 milyon –Yüzölçümü: 41.528 km2– GSMH: 795 milyar USD – İhracat: 712 milyar USD – İthalat: 618 milyar USD
- TR:Nüfus: 83 milyon – Yüzölçümü: 769.604 km2– GSMH: 851 milyar USD – İhracat: 157 milyar USD – İthalat: 234 milyar USD
Hollanda, Konya ilimiz kadar yer kaplamasına ve az nüfusuna rağmen,inanılmaz ihracat enerjisine sahiptir. 83 milyonluk Türkiye’nin 2023 Hedefine varmayı bırakın, 7 yıldır 150 milyarlarda kalışı kabul edilemez.
Aslında, bizim insanımızın Hayalleri büyük, zekâsı pratik; kıt kaynaklarla daha yüksek verim alabilir. Tek sıkıntısı, Devletin desteğini daha fazla ve hızlı olarak arkasında görememesidir. Hâlbuki Savunma Sanayii imalat ve ihracatında, özel sektörümüz Devlet desteğiyle inanılmaz sıçramalar yapmıştır. Üstünde düşünülmesi gereken bir konu budur!
Geçelim İhracat çeşitlerine…
Bugün ihracatımızın büyük kısmı İmalatçı firmalarca direkt yapılıyor.Ancak karışık sanıldığı için az kullanılan bir satış şekli de var ki ihracatımıza büyük katkılar sağlamaktadır. Konuyu kısaca açalım:
İhracat yapmak üzere hazırlandınız,hedef pazarlarınıza yükleniyorsunuz.Ama bazı ülkeler de ya uzakta kalıyor ve ulaşamıyorsunuz,ya da piyasasına yabancısınız.Müşteriyi ve piyasa talebini bilemiyor ve riskten korkuyorsunuz.İşte böyle durumlarda, illa direkt ihracat yapacağım diye kendinizi hırpalamak gerekmez.O bölgeyi,pazarı ve ürün talebini iyi bilen,yıllardır çalışan Dış Ticaret firmalarıyla “İhraç Kayıtlı Satış” yapabilirsiniz.Bu şekilde o ülkelere pazarlama,seyahat,tahsilat masraf ve riskinden kurtulmuş olursunuz.Burada önemli olan husus, İhraç kayıtlı çalışacağınız firmayı iyi araştırmanız, Satış Sözleşmenizi doğru yapmanız ve ihracatçı firmanın evraklarını iyi takip ederek Tecil/Terkin işlemlerini zamanında bitirmeniz.
Evet, başka şansımız yok…İllaki ama “Akıllı İhracat” yapmak zorundayız!
Kaynak: Economist IntelligenceUnit (2017)
Fazıl Alasya /Dış Ticaret Danışmanı
17.12.2018